12.06.2011

Merhaba Faşizm , Hoşçakal Türkiye ...

Yada  ;       " HER TÜRK FAŞİZMİ TADACAKTIR !"

Yukarıdaki karanlık kare ve yazının üzerinden biraz zaman geçmesini bekledim ve kendimle hesap kestikten sonra sakin kafayla bir iki söz sarfedip çekileyim dedim . İşte o sözlerim ;

Ortada dönen koskocaman bir oyun var ve kimse bu oyunu görmek , adını koymak istemiyor.Kendine göre sebep- sonuç ilişkileri üzerine sözler söylenip , binbir teori havalarda uçuruyor insanlar . Türkiye koskocaman bir laboratuar , Toplum Mühendisliği Laboratuarı ve denekler uykudalar ve bu laboratuarın  içinde nefes alıp veren canlılarına da vatandaşlar deniliyor . En diptekinden , en üsttekine kadar kim varsa bu sarmalın içinde , farkında ve kendini bırakmış durumda . Ne olup bittiğini biraz olsun anlayabilmek için son 6 ayda çevremizde neler olup bittiğine bakması yeterli . Çok önceden tasarlanan ve bu günlerde fırına  sürülen yepyeni bir OrtaDoğu haritasının tam ortasında oturuyoruz . Elbette tüm dönen dolapların dışında kalabilenler de var ve ne yazıkki onlara Deli , komplo teorisyeni,Statükocu,Komünist,Laikci,Kemalist ve hatta (çok ayıpmış gibi , üstüne basarak söylüyorlar ) Ulusalcı diyorlar , tarihin çöplüğünü adres gösterip kendi aymazlıklarıyla kendilerini temize çıkartıyorlar .Kimse ama kimse 2011 Türkiye'sinde genel seçimlere giderken taşan halkın öfkesinin  bu kadar saçma bir teslime varacağını beklemiyordu . Burada hata yoksa ,  o zaman İnsanlar çok büyük yalan söylediler ki,bu toplam seçmen sayısının yarısı ediyor ve çok tuhaf , tuhaftan da öteye koskoca bir ayıp ,  ailelerine , çocuklarına ve Halkına karşı  ! Yok , ben yalana asla yaklaşmadım deniyorsa ortada çok ama çok büyük sahtekarlık var ! Her iki durumda da kaybeden Biziz ve İnsanlık ve Umut ve Hayal ve  elbette Aşk ve evet ve Türkiye... Türkiye'ye , İnsan olmaya , hak ve adalete , emeğin kutsallığına ve  Devrime ve İnsan olmaya , insan gibi yaşama  arzusuna kafayı yormaya başladığım 1973 yılından bu yana yaşadıklarım , gördüklerim , izlemek zorunda kaldıklarım ve bugüne sarkan sevinçlerim , umutlu zamanlarım , hayal kırıklıklarım şu an benimle değiller sanki . Ben bu kafanın yörüngesine giren insanların yaşadığı bir dünya hayal etmedim , etmediğim için çabaladım ve o çabalarımın bedelini gün be gün ödedim ve ödemeye devam ediyorum . Bunun için bir damla pişmanlık ve öfkem yok . Yok  ama , bugünleri görmeme uğruna gençliğini , umudunu , aşklarını (ki çoğu onu bile tadamadı) yakan nice Fidan için başımı yere çevirip , onlardan af diliyorum . Hiçbir zaman yörüngelerinde dolanmayacağım , kirli gülüşlerine dudağımı kıpırdatmayacağım , pis ve yağlı kurum kokan düşünce dehlizlerinde asla gezinmeyeceğim insanlar şimdi son kez sahnedeler . Perde kapanana değin ben bu oyuna asla bilet almayacağım . . . Biletli(ki , bunlara Yalancılar diyoruz) yada Biletsiz(elbette bunlara da gamsız ve tasasızlar diyoruz) seyircilere kabus dolu günlerin başlamak üzere olduğu ama gözlerinin bağlandığı kapkara seyirlerde rahatlıklar (!) diliyorum...                                                                                 Son sözüm ;  Önceliği  Demokrasi  ve  İnsanca  yaşam  arzusu  olmayan  toplumun  gideceği yer  asla  aydınlık  değildir  !
Tarih bu saptamanın acı örneklerini bağrında saklıyor . Gelecek zamanlar Tarihin bana söylettiği sözü Türkiye topraklarında yaşayan uyurgezerlere , tatlı su demokratı ve solcu aydın geçinen dönek liberal satılmışlara yine Tarihin kendisiyle hatırlatacak .
Keşke yanılan olsam ! 
                                                                                                                                                             15/06/2011  Gurgaon,Haryana/India

Hiç yorum yok: